Ticari davalar, genel olarak ticaret
Kanunları kapsamındaki uyuşmazlıkların çözümlenmesi ve bu çözümlenmenin elde
edilebilmesi için kullanılan işlem türleri şeklinde tanımlanabilir. Herhangi
bir hukuksal davanın ticari dava şeklinde tanımlanabilmesi için iki şart
aranır. Birincisi, ticaret mahkemesi olarak görev yapan özel bir mahkemede dava
açılması şartıdır. İkincisi, özel mahkemelerin usul kurallarının uygulanabilir
olması şartıdır. Ticaret davaları üç biçimde değerlendirilir. Ticari dava
türleri; mutlak ticari uyuşmazlık, ilgili ticari uyuşmazlıklar, kar amacı
gütmeyen işletmelerle ilgili devirler, vedia ve telif hakkı gibi haklarla
ilgili davalar olarak üç ayrı şekilde değerlendirilebilir.
Herhangi bir davanın mevcut durumunun
öğrenilmesi için yapılan çalışmalara dava takipleri denir. Bu başlık altında ise
ticari hukuk davalarının takibine değinilmiştir. Ticari Davalarının Takibi, yargılama sürecinde ve istenilen sonuca
ulaşılması zor olan noktalarda kötü giden seyri değiştirebilmek için oldukça
önemlidir. Müvekkillerin yetkilendirmiş olduğu bir büronun davaya atayacağı
avukat, işlemin kolaylaştırılması ya da yürütülmesi için gerekli hukuki
işlemleri yapmakla mükelleftir. Alternatif faydalardan biri olarak davalı ya da
davacı olan müvekkil, yargılamanın olumsuz ilerlediğini dava takibi ile
öğrendiği vakit, atanan avukata gerekli tedbirlerin alınması konusunda uyarıda
bulunarak yapılması gerekenlerin uygulanmasını talep edebilir. Ayrıca, davanın
taraf avukatları, davadan doğabilecek ihtimal sonuçları müvekkiline bildirerek
sağlı bir dava süreci yürütebilir.