Ceza hukuku, haksızlığı oluşturan
insan davranışlarından hangilerinin suç olarak tanımlanması gerektiğini, bu
davranışların hangi koşullarda suç oluşturduğunu ve bu suçların infazında ne
tür yaptırımların uygulanması gerektiğini belirler. Devletin temel görevi,
yasal bir sınır oluşturmak ve bu sınırların doğru bir biçimde
sürdürülebilirliğinin sağlanmasına ortam oluşturmaktır. Devlet bu sorumluluğunu
düzenlediği hukuk kanunları aracılığı ile gerçekleştirir. Tüm hukuksal
kanunlar, insanlar arasındaki ilişkileri düzenlemeyi ve böylece toplumda barışçıl
şekilde bir arada yaşam sağlamayı amaçlar. Ceza hukukunun amacı, diğer tüm
hukuk alanları gibi, kendi imkânlarıyla toplumda sulh sağlama ihtiyacını
karşılama noktasında barışçıl hayata katkıda bulunur.
Ceza hukuku, diğer tüm hukuk
birimlerinden daha fazla devlet müdahalesine gerek duyar. Bunun nedeni, ceza
hukukunun girdiği alanlarda sağlanan yaptırımların devlet kişileri tarafından daha
gerçekçi ve objektif biçimlerde uygulanabilir olmasıdır. Ceza hukuku kuralları
olmadan devlet, toplumsal yaşamı barış içinde sürdürme yükümlülüğünü etkin bir
şekilde yerine getiremez.
Ceza Hukukunun haksızlıklara karşı
daha caydırıcı olmasına ortam hazırlayan temel ilkeleri vardır ve yapılan
düzenlemeler bu kurallar doğrultusunda uygulanır. Bu ilkeler arasında ceza
kanununun bağlayıcılık ilkesi, ceza yükümlülüklerinin şahsiliği ilkesi, hukuk
devleti ilkesi ve kanunilik ilkesi yer almaktadır.