Çevre Hukuku,
sürdürülebilir çevre ve kalkınma ilkelerine uygun olarak çevrenin korunmasını
amaçlayan bir hukuk alanıdır. Artan çevre sorunları aynı zamanda çevresel
önlemlere duyulan ihtiyacın altını çiziyor ve çevresel değerleri yasal olarak
garanti altına almak için anayasalara, kanunlara ve yönetmeliklere çevre ile
ilgili hükümler dahil edilmeye çalışılıyor. Çevre kirliliğinin önlenmesi,
çevrenin korunması ve iyileştirilmesi, doğal kaynakların korunması ve
kullanılmasına ilişkin ilkeler oluşturuluyor. Çevreyi koruma amaçlı alınan
yargı kararları ve uluslararası dayanışma gerektiren kurallara bağlı olarak
küresel bir boyut kazanan düzenlemeler yardımıyla uygulanan kanunlar, çevre
hukukunun geliştirilmesine katkı sağlamaktadır.
Çevre koruma ve kirlilik konuları sadece
kirliliğe neden olan ülkeleri değil, dünyadaki diğer devletleri ve insanları da
etkilemektedir. Bunun bir sonucu olarak, çevre ile ilgili bazı hüküm
düzenlemelerinin çıkarılmasının neredeyse zorunlu sayılabilecek ihtiyacı
nedeniyle, çevre koruma ve kirlilik kontrolüne ilişkin çeşitli düzenleme
çalışmaları ve anlaşmalar öne sürülmüştür.
Çevre Hukukunun en temel ilkesi
oluşabilecek zararların önlenmesi odaklı yaklaşımdır. Bunun dışında çoktan
oluşmuş olan kirliliğin giderilmesi de son derece önemli bir konudur.